6 Mayıs 2014 Salı

KAHRAMANMARAŞSPOR AMBLEMİ



Amblemdeki kırmızı ve beyaz renkler, Kahramanmaraş’ın meşhur olan (acı) Kahramanmaraş biberini ve (tatlı) Kahramanmaraş dondurmasını temsil ederler. Lacivert renk takımın üçüncü, alternatif rengidir. Kahramanmaraş'ta bulunan Hitit eseri -Kahramanmaraş aslanı- kulübün sembolü olmuştur. Bu aslanın üzerinde yürüdüğü kale Kahramanmaraş Kalesini temsil eder. 'KMS' yazısı Kahramanmaraş Spor kelimelerinin ilk harfleridir.

KAHRAMANMARAŞSPOR



Kahramanmaraşspor, 21 Şubat 1969 tarihinde kurulan ve rengini Dondurma ve Kırmızı Biber'den alan kırmızı-beyaz renklere sahip bir spor kulübüdür. Kulüp 15 yıl boyunca deplasmanlı amatör bölgesel kümelerde mücadele etti. 1984 yılında profesyonel hayatına başladı.

Amatördeki son yıllarında önce katılma ligi ikinciliği, arkasından Türkiye amatör futbol şampiyonluğu kazanan ve ikinci Türkiye ligine adım atan Kahramanmaraşspor, 1987-1988 sezonunda yer aldığı 2. lig B grubunda şampiyon olarak Türkiye birinci futbol ligine çıkmayı başardı. Ancak yaşanan bazı olumsuzluklar yüzünden tekrar 2. Lig'e düştü arkasından da 3. Lig'e kadar indi. Uzun yıl 2. Lig'de oynadı ve 2007-2008 sezonunda ligden düştü. Hemen ardından tekrar yükselip 2. Lig'de mücadele eden Muhammed Günkut yönetimindeki Kahramanmaraşspor maddi krize girerek, 13 futbolcunun şehri terk etmesinin ardından altyapı futbolcularıyla maçlara çıktı ve ligde tutunamayıp tekrar TFF 3. Lig'e düştü. Düştüğü sezon futbolculara olan borçlarından dolayı transfer yasağı konan kırmızı-beyazlı kulüp transfer yapamadan 3. Lig'de tutunmayı başardı. 1 Mayıs 2011 Pazar günü kulüpte yapılan kongrede Kahramanmaraşspor'un Fatura Vizyon şirketine devredilmesi kararlaştırılarak Sportif A.Ş. olma yolunda ilk adım atıldı. 

Borçları üstlenen kulübün yeni sahibi 1,5 yıl aradan sonra transferler yaparak, kulübü Süper Lig'e taşımayı hedefliyor. Kahramanmaraş Sportif A.Ş. olarak yola çıkacak olan kulübün ligdeki adı ve kırmızı-beyaz renkleri değişmeyecek. 24 Mayıs 2012 tarihinde Bingölspor'u penaltılarla 4-2 yenerek 2. Lig'e yükselmişlerdir.

5 Mayıs 2014 Pazartesi

KAHRAMANMARAŞIN ÜNLÜ ŞAİR VE YAZARLARI

Her şehrin bir tılsımı olduğu söylenir. Bu tılsım şehrin ulu kişisi tarafından şehir kurulurken yapılır ve tılsım bozuluncaya kadar da şehrin yaşayacağına inanılırmış. Bu efsanevi inanışın arkasındaki temel saik, belki de şehrin fiziki mekanı ile ruhsal mekanının birbiriyle bağlantılı olduğu gerçeğidir. Öyle ki, bu soyut mekan kaybolduğunda,şehir taş, toprak ve kalabalıktan ibaret kalacaktır. Peki Maraş’ı taş,toprak ve kalabalıktan ibaret bir şehir olmaktan kurtaran bir tılsım var mıdır?
Bu soruya kesin ve net bir cevap vermek çok zor. Ancak şu bir gerçek ki, Maraş’ı sıradan bir şehir olmaktan kurtaran ve ona ayrıcalıklı bir konum bahşeden sırrı tılsımda ya da büyüde değil,şiirde aramak gerekir. Rasim Özdenören’e “Maraşlı mısınız?” diye sorulduğunda “ Evet, Maraşlıyım. İnsanın bir yerden olması ona övünç verirse bununla övünmek de isterim” demişti. Aynı duygu yansımasını başta Necip Fazıl olmak üzere, Nuri Pakdil, Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Ahmet Taşgetiren ve hatta aslen Maraşlı olmadığı halde kendini Maraşlı addeden Sezai Karakoç’un cümlelerinde de yakalamak mümkün. Bu duygu yansımasının temelinde Maraş’ın şiirli bir şehir olması yatar.
   “Maraş'a ekleyebilecek hiçbir şerefim yok, fakat Maraşlı olmaktan gelen bir şeref taşıyorum. Bu şerefi içimde rasgele bir duygu değil, sistemli bir gurur halinde besledim.” diyen Necip Fazıl, Maraş’ı “harikalar vatanı” olarak tanımlar. Necip Fazıl için Maraş “çocukluk günlerinden beri, masalını dinlediği, bir rüya alemini yeryüzüne kabul ve tasdik ettirecek” şehirdir. Sezai Karakoç “Maraş, çocuk yüreğimin ateş aldığı yerdir.” der ve ekler: “Belki ondan önce rüya alemi gibi bir iç dünyanın sahibiydim. Derinliğe aday bir dünya. Bu Maraş’ta alev aldı.” Maraş şiirli bir şehirdir ama bu şiir sıradan, derinliksiz, kaba bir şiir değildir. Hakikati kurcalayan, hertürlü zulme, şiddete, sömürüye ve baskıya direnmenin anlamını arayan bir şiir. Bu yüzden Maraşlı her şair aynı zamanda bir aksiyon ve dava adamıdır. Dünyanın hali hazır kötü gidişatına karşı başlatılan bu şiirli mücadele, eli kalem tutan her Maraşlı için önemli bir yol haritası haline gelmiştir. 

   “Sanatla başladı yurdumuzda yabancılaşma,yine sanatla kalkacağız ayağa” diyen Nuri Pakdil, bu şiirli mücadelenin önde gelen isimlerinden biridir. Onun için Maraş, güzel insanların,yalnızlıkların, hüzünlerin, birlikteliklerin, dostlukların ve ayrılıkların nahif şehri olduğu gibi içinde hep bir “red” barındıran,kuşatmalara, işgallere, dayatmalara asla teslim olmayan gül yetiştiren zarif insanların da kentidir.

   Halk şiirin büyük ustası Karacaoğlan, divan şiirinin ünlü temsilcilerinden; Sünbülzade Vehbi,tekke şiirinin en tanınmış ismi; Kuddusi, 19 yy. halk şiirinin ikikardeş ismi; Şirazi ve Şazi, modern Türk şiirinin hecedeki zirvesi;Necip Fazıl, İkinci Yeni’nin öncülerinden; Sezai Karakoç, Edebiyat’ın gür ve aykırı sesi; Nuri Pakdil, ünlü eleştirmen, dil bilimci ve denemeci; Nurullah Ataç, modern şiirin son gözdesi; Cahit Zarifoğlu,Türk hikayeciliğinin önde gelen isimlerinden; Rasim Özdenören, modern halk şiirinin temsilcisi; Abdurrahim Karakoç, İslami duyarlığını başyazarlığa taşıyan Ahmet Taşgetiren, kitapları ve konferanslarıyla tartışma programlarının vazgeçilmez ismi; Abdurrahman Dilipak, Sebebey şairi Erdem Bayazıt, Akif İnan, Bahattin Karakoç, Alaaddin Özdenören,Rüştü Şardağ, İsmail Kıllıoğlu, Hikmet Özdemir, Şeref Turhan, Osman Sarı, Vehbi Vakkasoğlu, Hayati Vasfi Taşyürek, Derdiçok, Aşık Mahzuni,Tahsin Yücel, Şevket Bulut, Şevket Yücel, Fatih Okumuş, Mevlana İdris Zengin, Ömer Aksay, Ömer Erinç, Atıf Bedir, Bejan Matur, Nedim AliZengin, Ali Karaçalı, Kamil Aydoğan, Necip Evlice, Mehmet Narlı, AliBüyükçapar, Mehmet Gemci, Bünyamin K ve adını sayamadığımız daha birçok şair ve yazarın Maraşlı olmasını tesadüfle değil, şehrin şiirli oluşuyla açıklamak gerekir. Şiir Maraş ve Maraşlı için vazgeçilmez bir alandır. Çünkü şiir hayatiyettir. Şiirini yitirmiş bir şehir, aslında şuurunu da yitirmiş demektir. Bu yüzden Maraş’ın kurtulmuşluğu ve kahramanlığı ile şiiri/şuuru arasında doğrudan ve sıkı bir bağ vardır.Adeta şehrin silüetinde soyut kuleler gibi yükselen şiirle ahitleşmiştir.

KAHRAMANMARAŞ BİBERİ



Kahramanmaraş Kırmızı Biberi çok meşhurdur. Türkiye'nin her tarafında aranılan özelliklere sahiptir. İlin iklim yapısı, arazi yapısı, bol soğuk su kaynaklarının olmasından dolayı Türkiye'nin en iyi kırmızı acı biberi burada yetiştirilir. İlimiz, Türkiye tüketiminin %45'ini karşılamaktadır, acı kırmızı Kahramanmaraş biberi başta rengi olmak üzere aroması ve acılık oranı ile dünyanın en kaliteli ve aranan biberi durumundadır. Kırmızı biber baharat olmasının yanı sıra beslenmede de son derece önemli bir gıda maddesidir.





KAHRAMANMARAŞIN ENLERİ

 En başta kuşkusuz MARAŞ DONDURMASI gelir.

 FISTIK EZMESİ


 PEKMEZLİ SUCUK(ŞIRA)


UN SUCUĞU


SAMSA


PESTİL


ÇÖREK


YAPRAK BİBER


TARHANA


KAHRAMANMARAŞ TARHANASI


Kahramanmaraşlıların vazgeçemedikleri yiyeceklerinin başında gelir.Hem kuru hemde ıslatılarak yenilir, kemik suyu ile ıslatılmış tarhananın hayal edilemez kadar tadı vardır. Çorbası meşhurdur.

Tarhana Tarifi:
Yapımı ise büyük mahsere kazanlarında pişirilir. Temizlenen dövmeler pişirme esnasında kuvvetli bir kişi tarafından ağaçtan yapılı "Tarhana küreği" ile sürekli karıştırılır. Pişirilen aş, bezler üzerine çekilerek soğutulur. Büyük leğenlerde yoğrularak üzerine davar yoğurdu ilave edilir. Yoğurtla iyice yoğrulan tarhana, çukurluk bir yerdeki bez üzerine taşınır. Üzeri iyice kapatılır. Bir gün dinlendirilir. Komşu ve akraba kadınları toplanarak sabah erkenden dam başındaki "çiğ"Ierin üzerine el maharetleri ile sererler. Serildiği günün akşamı "Tarhana Firiği" hazır olur. Bir gün sonrada tamamen kurur. Toplanarak özel olarak yapılan bidonlarda saklanır. Kahramanmaraş'a özel geleneksel yiyeceklerden birisi olan "tarhana" bugün bir ev üretimi zahire olmaktan öteye gitmiş ve önemli bir sektör haline gelmiştir.




Tarhana firiği, ceviz, badem içi veya taze antepfıstığı ile birlikte çerez olarak yenilir. Komşulara, akrabalara, tarhana sevenlere ikram edilmesi bir gelenektir.

KAHRAMANMARAŞ YEMEKLERİ

KAHRAMANMARAŞIN SEVİLEN YEMEKLERİ LİSTESİ

  • Tirşik çorbası
  • Tarhana çorbası
  • Eşkilaye sulusu
  • Ekşili çorba
  • Nohut yahnisi
  • Simit köftesi
  • Söğürme
  • Tas pilavı
  • Yavan köfte (Mercimek köftesi)
  • Acem (Havuçlu) pilavı
  • İçli Köfte
  • Fıstıklı pilav
  • Çiğ köfte
  • Çökelek böreği
  • Bayram çöreği
  • Ekşili köfte
  • Yoğurtlu köfte
  • Ekşili Kebab
  • Ciğer Kebabı
  • Yaprak Sarması
  • Ekşili Bamya
  • Patlıcan Kebabı
  • Bulamaç
  • Kuru Dolması
  • Yarmalı Mercimek Çorbası
  • Yoğurtlu Yarma Çorbası
  •  Pıt Pıt Lapası
  • Kabak Lapası
  • Sömelek Köfte
  • Maraş Pilavı
  • Yarma Aşı
  • Şekerli Pide
  • Saç Kavurması
  • Külbastı
  • Leğen Çorbası
  • Bazlama
  • Maraş Paçası
  • Suluyağlı Köfte
  • Yoğurtlu Kebab
  • Mimbar Dolması
  • Et Kabağı Sulusu

KAHRAMANMARAŞIN LEZZETLERİ

Kahramanmaraş’ta kültürel değerlerin bir ögesi de yemek ve tatlılardır. Kış için tarhana, bulgur, yarma, nişasta hazırlanır ve biber, patlıcan, kabak, bamya ve fasulye gibi yiyecekler kurutularak saklanır.

Tarhana, eşkili çorba, yarmalı mercimekli çorba, yoğurtlu yarmalı çorba, Maraş paçası gibi çorbalar; simit köftesi, içli köfte, sömelek köfte, suluyağlı köfte, eşkili köfte, yoğurtlu köfte, yavan köfte, ekşili aya köftesi gibi köfte çeşitleri; keşk aşı (yarma aşı) Maraş pilavı, tavuklu pilav, acem pilavı, domatesli pilav, yarma pilavı,peynirli ve çökelekli börek, bayram çöreği gibi pilav ve börekler yöreye özgü yemeklerdir.

Tatlı olarak ünlü Maraş dondurmasını unutmamak gerekir. Fıstık ezmesi, un sucuğu, pestil sucuğu, hapısa yörenin bilinen diğer tatlılarıdır.


MEŞHUR KAHRAMANMARAŞ DONDURMASI


Kahramanmaraş dondurmasını duymayan var mı? Peki ya tatmayan? Eğer hala Maraş dondurması yemediyseniz dünyanın en güzel lezzetlerinden birininden mahrum kaldığınızı bilmelisiniz.






Kahramanmaraş dövme dondurması Maraşlı Osman Ağanın, cinsel gücü artırıcı olarak bilinen yabani orkideyi (salep) yaparken tesadüfen keşfettiği tatlıdır. Sahlepli karsambaç olarak başlayan tatlı, üç kuşak sonra Maraş dondurması olarak tanınmaya başlamıştır. Kahraman Maraş dondurmasının en önemli özelliklerinden biri, keçi sütünden yapılmasıdır.


Yapılışı:

Ahır dağının eteklerinden beslenen keçilerin sütü önce bir eksper tarafından kontrol edilir. 90°C sıcaklıkta ısıtılan sütler, mikro organizmalardan arındırılır. Daha sonra bu süte önce Ahır dağından toplanan sahlepe şeker katılır. İyice karıştırılan bu karışım, 6-8 saat dinlendikten sonra -6°C derecede soğutulduktan sonra tüketime sunulur.